Blues gitaristlerinin bizleri büyüleyen yetenekleri meğerse Tanrı vergisi değil şeytanın işiymiş.
[two_third]
Sadece büyüleri değil öyküleri de şaşırtıyor.
Voodoo Büyüleri Kitabı’ndaki büyüler, nazarlar, efsunlar kadar bunlara eşlik eden öyküler de okuyucuyu büyülüyor. Blues müzesyenlerinin şeytanla yaptıkları anlaşma kadar büyü kraliçelerinin adaleti ya da sağlık getiren büyü bozma ayinleri heyecanı arttırıyor. [/two_third] [one_third_last]
“Rasyonel düşünceyi tamamen devre dışı bırakan bir şeyi, Earl’ün bir gece önce Papa Legba tarafından feribotla ruhlar aleminden ölüler diyarına götürüldüğünü kabullenmem gerekiyordu. Ancak hikâye henüz bitmemişti.”[/one_third_last]
Blues gitaristlerinin bizleri büyüleyen yetenekleri meğerse Tanrı vergisi değil şeytanın işiymiş. Voodoo büyüleri üstadı Doktor Snake, hayranı olduğumuz pek çok ünlü müzisyenin yeteneklerinin ruhunu şeytana satmış olmalarından kaynaklandığını iddia ediyor.
h2o kitap tarafından yayınlanan Voodoo Büyüleri Kitabı’nda Dr. Snake, bu geleneği, ünlü blues gitaristi Robert Johnson’ın başlattığını belirtiyor. Kendisi de bir gitarist olan Dr. Snake, Amerika Birleşik Devletleri’nin özellikle siyahların çoğunlukta olduğu güney eyaletlerindeki bir söylentiden yola çıkmış. Buna göre oldukça yeteneksiz biri olan Robert Johnson bir süre ortadan kaybolur ve geri döndüğünde dinleyenleri büyüleyen muhteşem bir gitar virtüozu haline gelmiştir.
Oldukça güçlü ve eski bir Voodoo geleneğine sahip olan bu yörelerde insanlar yavaş yavaş Robert Johnson’un ruhunu Dört Yol Ağzı tanrısına sattığına inanmaya başlamış. Afrika kaynaklı bu inanışa göre Dört Yol Ağzı ruhu, beceriksizce gitar çalmaya çalışan bu gence bir dört yol ağzında rastlamış ve elinden gitarı alarak birkaç parça çalmış gitarı geri verdiğinde Johnson bir yeteneğe dönüşmüş.
Voodoo inanışındaki şeytanın semavi dinlerdeki şeytan ile aynı olmadığını ve sadece kurnaz ve hilekâr bir tanrı olduğunu özellikle vurgulayan Dr. Snake, o dört ağzına, gitar çaldığı grubun kurucusu ve bir Voodoo rahibi olan 127 yaşındaki Trinidadlı Earl Marlowe eşliğinden gitmiş. Ancak bu yolculuğun sonunda kendisinin de bir Voodoo büyücüsüne dönüşeceğini henüz bilmiyormuş.
Dr. Snake, Voodoo Büyüleri Kitabı’nda sevgiliyi ya da eşi elde tutmaktan para kananmaya, kem gözleri defetmekten büyü bozmaya kadar pek çok büyü tarifi vermesinin ötesinde, oldukça farklı ve şaşırtıcı hikayeler eşliğinde Voodoo geleneğini ve irfanının anlatıyor.
Tabii okuru falsız da bırakmıyor. Ancak Doktor Snake’e göre Tarot işin havası, bir iskambil destesinin fal için yeterli olduğunu belirtiyor ve 52 kartın anlamlarını ve diğer kartlarla birlikte nasıl okunabileceğini aktarıyor. Bununla birlikte asıl fal bakma ilminin, kartların aynı gibi görünen sırtlarını okumaya dayandığını açıklıyor (kolay büyücülük de yok).
Küçük keselerin içine güzel kokulu çiçekler koyarız ya, işte Voodoo Büyüleri Kitabı’nda bunun nasıl bir büyü olduğu da anlatılıyor.
Kitap kuşe kağıda renkli basılmış, bol resimli; 128 sayfa. Işıl Özbek’in çevirisiyle Şubat ayında yayınlandı.
Uğurlu para kesesinden Voodoo bebeği yapımına; tütsüler, mumlar ve yağlardan ayin sunağının hazırlanışına kadar Voodoo inanışı ve geleneği hakkında bilgilenirken, Voodoo’nun korkutucu bir şey olmadığını, aksine kültürel bir gerçeklik olarak karşımızda durduğunu anlıyorsunuz.
Üstelik Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel birikimi ve geleneğinin farkında olanlar için hiç de yabancı sayılamayacak bir kültür.
Dr. Snake de üstadı ve öğretmeni Earl Marlowe’un “el vermesiyle” ve “harmanisini” kendisine “emanet” etmesiyle bir büyücü oluyor.
Kim bilir, belki de bu kez büyücü yazarımız okuyucularına el vermek istiyordur… Başa Dön