İKİ DE BİR

arsslongaebaharskısa

Edebiyat Belleğimiz dizisinin  dördüncü kitabında Cem Atbaşoğlu’nin Ars Longa Bahar Kısa (1995) ve Ses (2005) adlı iki öykü kitabını “bir” yayınlıyoruz.

bazen olur böyle…

“Kendisini bir baş sarımsak ve bir demet çiçeğin arasında otururken düşündü, neye benzetilebileceğine karar veremedi. “Sıkılmış yumruk biçiminde bir kafa olabilir,” dedi. Bunların arasına şoförün, muavinin ve yolcuların sesleriyle, dışarıda karadan puslu bir laciverde dönüşen renkler girdi. Şoför, dolmuşun tüm güzergâhını anlattıran, sonra da zorlanarak, biraz da nazlanarak binen şişman bir teyzeye söylendi ama yine de, oturmasını bekledi. Önünde oturan adam, eliyle camın buğusunu silerek gözlerini hevesle dışarıya dikti. Görüntüyü asıl silikleştiren, camın dış yüzüne yapışmış olan çamurdu. Bunu bir türlü anlayamadı.”

“Duyarlı insanlar arıyorum ben, ak yürekli insanlar değil.”

“Sanat Derya Ömür Kısa!” Ancak bu ömürde bahar daha da kısa. Hayatının baharındaki bir yazarın sokaktan damıttığı öykülerin bütünü, İki De Bir derlemesinin ilk kitabı Ars Longa Bahar Kısa.

Gündelik yaşamın tekdüzeliğinin yarattığı iç sıkıntıları arasında insanın insana dokunduğu anların ve olayların hüzne ve mutluluğa dönüşümünü keşfetmemizi sağlayacak öyküler.

Dolmuşta olabilirsiniz ya da bir bahar dalında. Ancak nerede ve nasıl olursanız olun ikinci kitapta olduğu gibi yazının içinden işiteceğiniz Ses olacak. Zaten ondan sonra söylenecek çok fazla söz birikecek.

Yaşadığımız ancak ıskaladığımız bizi gülümsemeye ya da hoşnutluğa dönüştüren anlara götürecek bu öyküler bizi. Sonra “Bunu yaşamıştım, biliyorum,” diyeceksiniz.